Kış başlangıcı olan dönemde enfeksiyon hastalıklarından özellikle viral enfeksiyonların sıklığında hem acil başvurularında hemde poliklinik başvurularında artış yaşandığına dikkat çeken Uzm. Dr. Elvin Çetiner, hastaların kuru öksürük, ateş, halsizlik, iştahsızlık, eklem ve kas ağrıları gibi sorunlarla geldiğini ayrıca çocuk hastalarda daha çok bulantı, kusma, ishal gibi şikayetlerle geldiklerini ifade etti.

DAMLACIK VE TEMASLA BULABİLİR 

Viral enfeksiyonlar’ın nasıl bulaştığı hakkında bilgi veren Uzm. Dr. Elvin Çetiner, “Daha çok damlacık enfeksiyonu dediğimiz enfekte olan kişinin yani hastanın öksürük, hapşırık, aksırıkla dışarıya atılan kirli damlacık partiküllerinin inhale edilmesi solunması ile ortaya çıkar. Aynı zamanda hasta kişinin temas ettiği enfekte yerlere  veya onların eşyasıyla ya da hasta kişiye temasıyla bulaşabilir.

“ANTİBİYOTİK ENFEKSİYONLARIN TEDAVİSİNDE YERİ YOK”

Antibiyotiklerin virüslerin neden olduğu enfeksiyonların tedavisinde yeri yoktur. Antiviral tedavi spesifik hasta grubu dediğimiz bağışıklığı baskılanmış olan hastalar, yaşlılar, ağır gribal enfeksiyon geçiren kişiler, gebeler, bazı çocuklarda doktor gözetiminde ve erken dönemde verilmesi gereken bir tedavi. Onun haricinde semptomatik tedavi dediğimiz yatak istirahati, ateş düşürücüler, ağrıları varsa ağrı kesiciler, burun akıntısı varsa buna yönelik dekonjental dediğimiz sekresyonu azaltan birtakım spreylerin verilmesiyle tedavi edilebilir.

Yatak istirahati özellikle çok önemli, istirahat döneminde hastaların istirahatine önem göstermesi gerekiyor. Sebze meyve ağırlıklı, sıvı ağırlıklı, vitamin desteği gerekirse alınması gerekiyor. Toplu ortamlarda pandemi döneminde olduğu gibi mutlaka maske, mesafe ve hijyen kuralları yine geçerli. Kalabalık ortamlara mümkünse eğer girmemek giriyorsak da maske takmak, teması azaltmak, özellikle ortak kullanım alanlarında su ve sabuna dokunmamız gerekiyor. Dezenfektanlardan yararlanmalıyız” dedi.